Bilindiği üzere Avrupa Birliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte küresel ısınma ve iklim değişkliği ile mücadele sürecinde yeni bir döneme girdi. 2050 yılına kadar karbon nötr bir coğrafya olmayı hedefleyen AB, bu süreçte her biri birbirinden önemli stratejiler ve politikalar oluşturmaya devam ediyor. Bunlardan biri de biyoçeşitlilik stratejisidir. AB'nin 2030 biyolojik çeşitlilik stratejisi, doğanın korunmasını ve ekosistemlerinin bozulmasını tersine çevirmeyi hedefliyor. Kapsamlı, uzun vadeli ve bir o kadar da iddialı hedeflerden oluşan bu strateji, Avrupa'nın biyolojik çeşitliliğini 2030 yılına kadar çok daha iyi bir noktaya getirmeyi amaçlıyor. Bu çalışma kapsamında çeşitli eylem planları ve taahhütler belirlenmiş durumda.

Tür çeşitliliği, genetik çeşitlilik ve ekolojik olayların çeşitliliği gibi doğanın sürdürülebilir zenginliğini ifade eden biyoçeşitlilik, bozulmaya başladığı andan itibaren küresel iklim sorunun en önemli bileşenlerinden birine dönüşüyor. Birçok çevre sorununun nedeni ve/veya sonucu olan bu bozulma iklim değişikliğini tetiklediği gibi, besin zincirlerini bozulması, güvenli gıda tedarikini tehlikeye atması, orman yangınlarını artırması, ekosistemlerin bozulması vb gibi birçok çevresel problemi beraberinde getiriyor. AB de bu sorunla sürdürülebilir bir mücadele başlatmak ve biyoçeşitliliği artırmak için kapsamlı planlar yapıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın temel bir parçası olan biyoçeşitlilik stratejisi, COVID-19 pandemisiyle birlikte bozulmaya başlayan ekonomik, sosyal ve çevresel bütünlüğün tekrar eski haline dönmesini ve tüm Avrupa ve onun paydaşlarının yeşil bir toparlanma sürecine girmesini destekleyecektir.

AB’nin biyoçeşitlilik stratejisinde 2030 yılına kadar yerine getirilmesi gereken birtakım taahhütler ve eylemler mevcut. Denizde ve karada oluşturulması hedeflenen korunan alanlar ağı bunlardan biridir. AB, yüksek biyolojik çeşitlilik ve iklim değeri olan alanlar için sıkı bir koruma planı yapıyor. Boğa restorasyon planının başlatılması da biyoçeşitlilik stratejisinin bir diğer önemli parçası. AB, 2030 yılına kadar bozulmuş ekosistemleri eski haline getirmek ve bunları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için birtakım hedefler belirledi. Bunlar arasında karbonun yakalanması ve depolanması, doğal afetlerin etkilerinin önlenmesi ve azaltılması, toprak sağlığının korunması ve polenleşmenin iyileştirilmesi, ekosistemler ve hizmetleri hakkındaki bilginin ve kontrolün geliştirilmesi gibi hedefler var.

İklim sorunuyla mücadelenin her basamağında olduğu gibi biyoçeşitlilikle ilgili en kilit konulardan biri de gerekli finansmanın sağlanmasıdır. AB biyoçeşitlilik stratejisi, bu finansmanın kilidini açmayı ve yeni, güçlendirilmiş bir yönetim çerçevesini harekete geçirmeyi öngörüyor. Stratejiyle birlikte mevcut en iyi uygulamaların hayata geçirilmesi ve daha iyilerinin planlanması; bilgi, finansman ve yatırımların geliştirilmesi, kamu ve ticari karar alma süreçlerinde doğaya daha fazla saygı duyulması isteniyor.

AB, stratejinin oluşturulması ve uygulanması sürecinde küresel biyoçeşitlilik sorunuyla mücadele kapsamında aldığı önlemleri tanıtarak paydaşlarına örnek olmayı da hedefliyor. Bu çok kritik bir konu. Zira, AB tüm dünya ile finansal, sosyal, kültürel, çevresel ve daha birçok konuda iş birliği yapıyor ve dünyanın neredeyse bütün ülkeleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ticari ilişkileri mevcut. Biyoçeşitlilik ile ilgili alacağı önlemler ve bunların doğru bir şekilde tanıtılması, AB'nin küresel biyoçeşitlilik krizini değerlendirmek için örnek teşkil etmeye hazır olduğunun en önemli göstergesi olacaktır.

Avrupa Birliği’nin 20 Mayıs 2020 tarihinde yayınladığı biyoçeşitlilik stratejisi, tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu iklim dönüşümünün gerçekleştirilmesinde çok kilit bir rol oynuyor. Bu noktada hükümetlere ve tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarına da büyük görev düşüyor. Belirlenen stratejinin sözde kalmaması ve pratikte de karşılık bulması için her bir paydaşın sorumlu davranması gerekiyor. Bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması ve gerekli eğitimlerin toplumun her kesimine verilmesi, uzun vadeli hedeflerin gerçekleştirilmesi için çok büyük önem arz ediyor.