Futbolda kazanmak için geliştirilmiş pek çok taktik olduğunu dile getiren yorumcu Emre Işık, “Futbolda, sadece üstün yetenek, güçlü fizik ve yüksek kondisyona sahip futbolculara sahip olmak yeterli değildir. Galibiyeti getiren en büyük etken rakibi iyi analiz edip mevcut kadro yapısına göre en uygun taktiği belirlemektir. Her dönem de kalıplaşmış taktik stratejiler ortaya çıkmış ama bu taktik yapıları, rakipler tarafından çözülüp işlemez konuma getirildiğinde yeni bir taktik yapısı belirlemekten başka şans kalmamıştır.” sözleriyle önemini belirttiği taktikleri şöyle açıkladı:
“VERROU
Futbolun oynandığı ilk dönemlerde sıklıkla görülen 6-7-8 forvetle ileride yığılma taktiği, İtalyanların elini masaya vurmasıyla birlikte büyük bir darbe yedi. Çizme’nin önde gelen taktisyenleri, artık futbolda golü engellemenin daha mantıklı olacağı kanaatine vardı. Defansif çalışmalara başlayan teknik adamlar, futbol taktikleri için 1-3-3-3’te karar kıldı. Fransızca’da kilitlemek anlamına gelen “Verrou”, zincirlerle kaleye kadar örülmüş bir ağ kurmayı hedefleyen oyun tarzıdır. En geride libero oyuncusunun olduğu, diğer 3’lü bölgedeki 3 oyuncunun, topun kendi sahalarına gelmemesi için, enine ve boyuna simetrik biçimde genleşip daralmasıyla oluşan oyun biçimidir.
WM TAKTİĞİ
WM taktiğinde 3-2-2-3 şeklinde sahaya dağılım gösterilir. Gerideki oyuncuların “M” harfi, İlerideki oyuncuların “W” harfine benzerliğinden dolayı “WM” taktiği olarak anılan bu sistemde; en geride sağ ve soldaki 2 oyuncu, kanatlardan gelecek atakları durdurmakla yükümlüdür. En gerideki merkez oyuncusunun görevi ise hava toplarını toplaması ve topla iyi çıkabilmesidir, libero görevi görür. Bu 3’lünün önünde bulunan ikili, ön libero olarak defansif görevlerle donatılmış askerlerdi. Ön liberoların önünde yer alan ikili, top dağıtımında görevli orta saha oyuncuları olarak sahaya sürülüyordu. Uçtaki 3 oyuncudan ikisi hızlı kanat oyuncusu, ileride tek santrfor olarak yer alan isimse tek vuruşu iyi hava toplarında başarılı isimlerden seçilirdi.
TOTAL FUTBOL
General lakaplı Rinus Michels’in mucidi olduğu bu sistemde teori, top kendi takımında iken sahayı olabildiğince genişletmek ve top rakip takımdayken alanı olabildiğince daraltmaktı. Bu da sahanın her yerinde yoğun pres yapmayı olmazsa olmaz kılıyordu. Topa sahipken 4-3-3 sisteminde sahada yer alsalar da topu kaybettikleri an hiçbir matematiğe bağlı kalmadan, ofsayt taktiğini de kullanarak rakibe ölümcül press yapıyorlardı. Özellikle 1974 Dünya Kupası’nda bu sistemin maksimum noktasına ulaşıldı. Sistem öyle bir hâl almıştı ki kaybedilen her top sonrası bir anda 6-7 oyuncu bir oyuncunun üzerine koşup, rakip oyuncunun paniklemesine ve uzun top oynayıp ofsayta kalmalarına sebep veriyordu. Günümüzde bu çılgın formatı deneyen kulüp bulunmuyor.
TİKİ TAKA
Rinus Michels’in öğrencisi olduğu Cruyff, Total futbolun değişik bir versiyonu olarak “Tiki-Taka”yı icat etti. Ajax ve Barcelona’da denediği bu sistem yıllarca beğeniyle takip edildi. 4-3-3 sistemini baz alan Tiki-taka modeli olabildiğince pas yapmaya dayalıdır. Dakikalarca sabırla pas yapan takımda amaç; karşı tarafı topla beraber koşturup yormak ve dalgınlıklarından yararlanıp ara paslarıyla sonuca gitmektir. Topu kaybettiklerinde “6 saniye kuralını devreye sokan “Tiki-Taka”cılar şok presle 6 saniye içinde topu kapıp tekrar pozisyon üretmeyi hedeflerler. Luis Van Gaal, Rijkaard ve Del Bosque’nin de büyük başarıyla uyguladığı bu sistem, kulüp ve milli takım bazında birçok kupa getirdi. Günümüzdeki en büyük temsilcisi ise şüphesiz Manchester City’nin teknik direktörü Pep Guardiola’dır.
KICK AND RUSH
Futbol taktikleri arasında “Vur ve koş” anlamına gelen bu tarz, sayılara bağlı kalmadan oynanan bir sistemdir. Yakalarında düğme yerine bağcıklarla bağlanan formaları, çamurdan kahverengiye dönmüş futbol ayakkabıları ve birbirinden karizma hakemlerin düdük çaldığı İngiltere’de gelişen bu taktik, günümüzde de hâlâ kullanılıyor. Genelde bir bek ya da kanat oyuncusunun çapraza attığı paslar sonrasında, ters kanatta bulunan oyuncunun patlama gücü ve hızını birleştirerek topla etkili olduğu oyun sistemidir. Daha çok çapraz toplara dayalı bu sistemde, ortadan uzun paslarla da defans bloğunun aşılması hedeflenir. “