Selçuklu Hakanı Sultan Sancar'ın emri ile 1134 yılında yaptırılmış, daha sonra Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1297 yılında bugünkü şekliyle yeniden inşa edilen 7 asırlık cami, taş, tuğla, çini ve renkli boyama gibi süsleme sanatlarının yoğun olarak hepsinin kullanıldığı tek ahşap cami olmasıyla Türk mimarlık tarihinde özel bir yere sahip. Caminin ahşap olmasına rağmen 7 asır çürümeden ayakta kalabilmesinin sırrının 'karlık' denilen kuyu olduğu tahmin ediliyor. Karlığın cami ortasında bulunmasının amacının caminin çürümesini önlemek amaçlı olduğu tahmin ediliyor.