Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nde Öğrencilere Sağlık Söyleşisi
Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nde Öğrencilere Sağlık Söyleşisi
İçeriği Görüntüle

HIV konusunda farkındalık oluşturmak ve erken tanının kritik rolüne dikkat çekmek amacıyla Gilead Türkiye ev sahipliğinde "HIV Zor Değil / HİÇ Zor Değil" temalı bir basın toplantısı düzenlendi. Açılış konuşmasını Gilead Türkiye Genel Müdürü Deepshikha Kiyawat’ın gerçekleştirdiği toplantıda, enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve HIV alanında çalışan sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Paydaşlar, HIV testine erişimin kolaylaştırılması, damgalamanın azaltılması ve toplumda açık diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Düzenli testlerin yaygınlaşmasının hem kişilerin yaşam kalitesini artıracağı hem de Türkiye’nin HIV kaynaklı sağlık yükünü azaltacağı ifade edildi.

HIV’de bilgi eksikliği ve erken tanının önemi
1980’lerde ortaya çıkan HIV enfeksiyonu, tıptaki gelişmeler sayesinde bugün yönetilebilir bir kronik enfeksiyon haline geldi. Ancak buna rağmen toplumda HIV enfeksiyonu ve tedavi edilmediğinde ilerleyerek yol açabileceği AIDS hakkındaki bilgi eksikliği sürüyor. Bu durum, kişilerin test yaptırma konusunda çekingen davranmasına, dolayısıyla hem tanının geç konmasına hem de enfeksiyonun yayılmasına yol açıyor. HIV/AIDS alanında yenilikçi tedaviler geliştiren Gilead ise yaklaşık kırk yıldır küresel çapta HIV ile mücadelede bilimsel inovasyonun öncüsü olarak çalışıyor. Şirket, hekim dernekleri, özne dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde yürüttüğü farkındalık kampanyalarıyla son üç yıldır HIV Testi Farkındalığı Haftası’nın hayata geçirilmesine öncülük ediyor.

"Her bireyin korkmadan sağlığıyla ilgili adım atabilmeli"
Gilead Türkiye Genel Müdürü Deepshikha Kiyawat, "Her bireyin korkmadan, damgalanmadan ve belirsizlik yaşamadan sağlığıyla ilgili adım atabilmesi temel bir haktır. Erken tanı doğru tedaviye erişimin ve HIV ile özgür bir yaşamın önünü açar. Ancak, HIV enfeksiyonu hala önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Bugün biliyoruz ki, HIV ile ilgili zorluklarımız tıbbi değil; bilgi eksikliği, ön yargılar, sessizlik ve duygusal bariyerler. Bu nedenle doktorlarımız, özne dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşları ile çalışıyoruz ve hep birlikte ‘HIV HİÇ Zor Değil’ diyerek güvenli test yaptırmanın yollarına dair farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz. Gilead olarak bugüne kadar 30 binden fazla ücretsiz ve anonim HIV testi bağışıyla erken tanı sürecine katkı sağladık. Türkiye’de yürüttüğümüz araştırma hibe programı kapsamında HIV, hepatit ve diğer enfeksiyon hastalıkları alanında toplam 2 milyon ABD dolarına ulaşan 84 projeye destek verdik. Önümüzdeki dönemde yeni inisiyatifler ile hep birlikte HIV epidemisini sonlandırmak için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

HAKED- HIV AIDS Korunma ve Eğitim Derneği’nden "Prof. Dr. Serhat Ünal, "HIV ile mücadelede en kritik adım, toplumda doğru bilgiyle farkındalığın artırılmasıdır. Kilit gruplarda düzenli tarama, erken tanı ve tedaviye yönlendirme hem bireysel sağlığı korur hem de toplumdaki genel HIV yükünü azaltır. Tıp alanındaki gelişmeler sayesinde HIV artık yönetilebilir bir enfeksiyondur; ancak damgalama ve bilgi eksikliği erken tanının önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor" dedi.

EKMUD- Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’nden Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, "Toplumda HIV konusunda halen çok sayıda yanlış bilgi bulunuyor. HIV gündelik temasla, sarılmakla, aynı ortamı paylaşmakla ya da ortak eşya kullanımıyla bulaşmaz. En etkili korunma yöntemleri düzenli kondom kullanımı, düzenli test ve TÖP (Temas Öncesi Profilaksi) gibi modern korunma yaklaşımlarıdır. Yanlış kanılar damgalamayı beslediği için, bilimsel bilgiye dayalı iletişim ve sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.

GÜNİDER- Güneydoğu Nöroloji İnfeksiyon Derneği’nden Prof. Dr. Yeşim Taşova, "HIV tüm kişileri etkileyebilir ancak toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ve bilgiye erişimdeki sınırlılıklar kadınları ve genç kızları daha kırılgan hale getiriyor. Kadınlarda tanı gecikmesi sık görülen bir durum ve bunun en önemli sebepleri damgalanma kaygısı ve sağlık hizmetine erişimde zorluklar. Oysa gebelikte HIV doğru yönetildiğinde bebeğe bulaş neredeyse tamamen önlenebilir. Erken tanı hem kadınlar hem çocuklar için hayat kurtarıcıdır" dedi.

HIVEND- HIV Enfeksiyonu Derneği’nden Prof. Dr. Ömer Fehmi Tabak, "HIV bugün epidemiyolojik olarak hala kontrol altına alınması gereken bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Bunun için en hızlı ve etkili strateji testin yaygınlaştırılması, erken tanı ve tedaviye erişimin güçlendirilmesi. Güncel tedaviler sayesinde HIV kontrol altına alınabilir bir enfeksiyon haline geldi ve bu tedavilere erişim, halk sağlığı açısından en önemli araçlardan biri" ifadelerini kullandı.

AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği’nden Prof. Dr. Ayşe Deniz Gökengin, "HIV Testi ülkemizde tüm sağlık kuruluşlarında genel sağlık sigortası kapsamında olan kişiler için ücretsizdir ve güvenle yapılabilir. Sonuçların gizliliği yasal olarak korunur. Ayrıca kişi istediği takdirde, Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri’nde kimlik bilgilerini vermeden ve sağlık sigortası kapsamında olmasa da ücretsiz olarak test yaptırabilir. Teste kolay erişim ve gizliliğin korunması erken tanının önünü açıyor ve toplum sağlığına katkı sağlıyor" dedi.

KLİMİK- Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden Prof. Dr. Asuman İnan, "Bilimsel olarak bugün biliyoruz ki tedavi ile viral yük baskılandığında HIV cinsel yolla bulaşmaz; bunu B=B yani ‘Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ şeklinde ifade ediyoruz. Bu bilgi hem damgalamayı azaltmak hem de HIV ile yaşayan kişilerin yaşam kalitesini artırmak açısından kritik öneme sahip. Sağlık hizmetine erken başvuru ve tedaviye bağlılık sayesinde HIV ile yaşayan kişilerin uzun, sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmesi mümkündür" şeklinde konuştu.

Pozitif-iz Derneği’nden Çiğdem Şimşek, "Tanı sonrası en büyük ihtiyaç güvenilir bilgi, psiko-sosyal destek ve mahremiyettir. İlk tanı çoğu zaman korku, belirsizlik ve yanlış bilgilerle karşılandığı için danışmanlık ve dayanışma büyük önem taşıyor. Dernekler olarak kişilerin tedaviye erişimini kolaylaştıran, hukuki ve sosyal destek sağlayan, yanlış bilgilerin önüne geçen bir yol arkadaşlığı sunuyoruz. Doğru bilgiye erişim damgalamayı azaltmanın en güçlü yolu" dedi.

TAPV- Türkiye Aile Sağlığı Planlaması Vakfı’ndan Nurcan Müftüoğlu, "Gençler bilgiye çok hızlı ulaşsa da güvenilir ve bilimsel bilgiye erişimleri sınırlı kalabiliyor. Cinsellik eğitiminin çoğu zaman tabu olması riskleri artırıyor. Okullarda kapsamlı sağlık okuryazarlığı programları, genç dostu hizmet modelleri ve sosyal medya üzerinden bilim temelli bilgilendirme hem gençlerin sağlığını güçlendirir hem de uzun vadede HIV epidemisinin seyrini olumlu yönde etkiler."

Pozitif Yaşam Derneği’nden Yağmur Şenoğuz "Damgalama ne yazık ki hâlâ çok yaygın ve bu durum iş hayatından sosyal çevreye, sağlık hizmetlerine erişimden gündelik hayata kadar pek çok alanda etkisini gösteriyor. Bu stigmanın temelinde HIV’e ilişkin yanlış bilgiler, ön yargılar ve toplumsal tabular yatıyor. Bilim temelli iletişim, medyanın doğru dili, topluma ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitimler damgalamayı azaltmanın anahtarı. B=B mesajının yaygınlaşması ise hem kişilerin özgüvenini artırıyor hem de toplumdaki ön yargıları kırıyor" dedi.

Kaynak: İHA