Ülkemizin üç finalist belediyesinden biri, kent ve iklim uzmanlarından oluşan uluslararası bir jüri tarafından yılın ulusal kazananı olarak iklim öncüsü seçilecek. Türkiye finalistleri, hem ülkemizde hem de uluslararası alanda iklim gündemini ileriye taşımak için kritik rol oynuyor.

Kentler Neden Önemli?

  • Dünya nüfusunun yüzde 55'ini Türkiye nüfusunun ise yüzde 77'sini barındıran kentler, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 70'inden sorumlu.
  • 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin kentlerde yaşayacağı öngörülüyor. 
  • Kentler iklim kriziyle mücadelede ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında kilit bir role sahip. Bilim temelli ve doğayla uyumlu politika ve eylemler için önemli çözüm potansiyelleri barındırıyor.

Küresel İklim Öncüleri
WWF'in Tek Dünya Kentleri Yarışması, yerel yönetimleri iklim açısından güvenli bir geleceğe giden yola davet eden küresel bir girişim. İki yılda bir düzenlenen yarışmanın 2023 - 2024 döneminde 13'ü Türkiye'den olmak üzere 50 ülkeden, 350'den fazla yerel yönetim, küresel iklim öncüsü olmak üzere yarışıyor.  Türkiye'nin "iklim öncüsü" olmak üzere finale kalan Antalya, İstanbul ve Kadıköy arasından seçilen yerel yönetim ülke şampiyonluğunun ardından uluslararası şampiyonluk için yarışacak.
 
Antalya, İstanbul ve Kadıköy'den iddialı emisyon azaltımı hedefleri
Tek Dünya Kentleri Yarışması'nın finalistleri iklim krizi ile mücadele konusunda net ve yüksek hedeflere, geniş eylem paketlerine sahip. Ancak bu hedefler finalistlerin mevcut ve olası sorunların tamamının üstesinden gelecekleri anlamına gelmiyor. İklim kriziyle mücadelede tüm toplumsal aktörlerin katkı vermesi gerekiyor.

Tek Dünya Kentleri Yarışması finalistleri, hedefleri ve bu hedefler doğrultusunda ortaya koyacakları eylemler ile öncü, belirleyici ve diğer belediyelere ilham olacak. Türkiye'nin ulusal finalistleri Antalya, İstanbul ve Kadıköy'ün de 2030 yılına yönelik iddialı emisyon azaltımı hedefleri var. Bu kapsamda binalarda enerji kullanımının azaltılması, ulaşımın karbonsuzlaştırılması, atık yönetimi ve su yönetimi gibi temel alanlarda bir dizi eylem planları bulunuyor.

2053 yılında net-sıfır emisyonlu ülke olmayı hedefleyen Türkiye'nin sera gazı emisyonlarını azaltmaya başlaması gerekiyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu kentlerin, özellikle kentsel dönüşüm sürecinde enerji tüketimi düşük ve güneş enerjisinden faydalanan binaları teşvik ederek, etkin işleyen toplu taşıma sistemleri ve akıllı planlamayla bir çok alanda emisyon azaltımı sağlayabileceğine;   yeşil koridorlar, yeşil çatılar, yağmur bahçeleri gibi çözümlerle kent içerisindeki doğal alanları artırarak iklim risklerine karşı direnç geliştirebileceğine dikkat çekiyor.

BM'nin iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için küresel emisyon eğrisinin hızla aşağıya doğru dönmesi ve yakın vadede iklim değişikliğinin yavaşlatılması şart. WWF-Türkiye'ye göre kentler ve belediyeler, emisyon azaltımına yönelik yerel tedbirler ve doğa temelli çözümlerle bu alanda kritik bir role sahip.
 

2023 – 2024 döneminde Türkiye'den Katılan Belediyeler:
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Nilüfer Belediyesi, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi.

Tek Dünya Kentleri'ne (One Planet City Challenge) Katılan Ülkeler: 
Arjantin, Brezilya, Kamerun, Kanada, Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Ekvador, Finlandiya, Fransa, Filipinler, Guatemala, Hindistan, Endonezya, Malezya, Meksika, Norveç, Peru, İngiltere İspanya, İsviçre, Güney Afrika, Türkiye, Almanya, İngiltere, ABD ve Vietnam gibi yaklaşık 50 ülkeden 350'den fazla belediye katılıyor.

Arka Plan - WWF'nin kentsel mücadelesi
WWF'nin Tek Dünya Kentleri Yarışması (One City Planet Challenge - OPCC), dünya kentlerini iklim açısından güvenli bir gelecek için öncülük etmeye davet ediyor. OPCC, bu alanda dünyadaki en kapsamlı ve en uzun süredir devam eden yarışma konumunda. 12 yılı aşkın süredir devam eden yarışmaya bugüne kadar 6 kıtadan 900'e yakın belediye katıldı. Belediyeler iklim çalışmalarını uluslararası karşılaştırmaya olanak tanıyan standart bir veri platformunda raporluyor. Değerlendirme, iklim hedefleri, eylem planı ve iklim uyumu dahil olmak üzere bir dizi koşulu kapsarken kentler uluslararası uzmanlardan oluşan bir jüri tarafından değerlendiriliyor.

Tek Dünya Kentleri finalistleri neler yapıyor
Antalya
“2013'ten beri Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi'ne (Covenant of Mayors) üye olan Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başkanlar Sözleşmesi'ndeki beyanını güncelleyerek Antalya'nın 2030 yılı yüzde 40 emisyon azaltımı, 2050 yılında karbon nötr hedefini taahhüt etti. Bu kapsamda; 2021 yılında Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı(SEEP)'ı, 2022 yılında da Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP)'ı hazırladı. Peyzaj, tarım, ulaşım, enerji yönetimi, atık yönetimi, çevre sağlığı, su yönetimi, deniz kirliliği ve kontrolü, çevre eğitim ve bilinçlendirme gibi birçok alanda örnek uygulamaları kent genelinde yürütmeye ve yaygınlaştırmaya devam eden Antalya, hazırlanan eylem planları ile kentin iklim krizine dirençli bir kent olması için atılacak somut adımlarını ve yol haritasını belirledi.

Dünya Saati ile Geleceğe Zaman Kazandırdık Dünya Saati ile Geleceğe Zaman Kazandırdık

Antalya


İklim Dostu Kuruluş Belgesi'ni alan ilk belediye oldu; 2022 yılında hizmet binasını karbon nötr konumuna getirerek, Türk Standartları Enstitüsü'nden (TSE) 'İklim Dostu Kuruluş' belgesi almaya hak kazanan ilk belediye oldu. 2023 yılında da Su ve Atıksu İdaresi olan ASAT da nötr karbon hedefini gerçekleştirerek, İklim Dostu Kuruluş Belgesini almaya hak kazandı.
Karbon Nötr Antalya hedefinde ilerleyen Belediye bu yolda gösterdiği performans ile dünyanın önde gelen şehir iklimi raporlama platformu CDP puanlamasında 2022 yılına göre puan artışı en yüksek şehir oldu.
Çevre ve iklim değişikliği konularında yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan 20 çevre hizmet ödülü aldı.
 
 Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü çalışmalar arasında;
-     17 Güneş Enerji Santrali, 4 Biyokütle ve 1 atık ısıdan enerji üretim tesisi olmak üzere toplam 53 MWp kurulu güce sahip 22 yenilenebilir enerji üretim tesisi,
-      Güneş enerjisi santralinden elde edilen enerjinin kamu binalarında kullanılması, tarım ve çiftçilere yenilenebilir enerji desteği sağlanması, kapalı devre sulama sistemleri,
-Deniz kirliliği ve kontrolünde yürüttüğü birçok proje yanında, Türkiye'de ilk olan Elektronik Gemi Denetim Sistemi ile 7/24 gemi kaynaklı kirliliklerin önlenmesi,
- Salım azaltımını sağlayan çevre dostu ulaşım için akıllı kavşak sistemlerinin artırılması, raylı sistemlerin yaygınlaştırılması, ulaşım modlarının entegrasyonu, enerji verimi yüksek toplu ulaşım araçlarının kullanılması, bisiklet yollarının arttırılması,
-   Enerji verimliliği ve su tasarrufu sağlayan iklim değişikliğine uyumlu kurakçıl peyzaj çalışmaları, binalarda enerji verimliliği etüt çalışmaları,
- Çevreye duyarlı bir kent bilinci oluşturmada çevre eğitimi ve paydaş katılımında büyük önem taşıyan “Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi”; iklim değişikliği ile mücadelede yenilenebilir enerji sektörünün yaygınlaştırılması ve desteklenmesi için "Güneş Enerjisi Okulu (Solar School)", projeleri yer alıyor.”
 
İstanbul
Yaklaşık 20 milyona dayanan nüfusuyla bir mega kent olan İstanbul “Adil, Yeşil, Yaratıcı Şehir ve Mutlu İstanbullu ” vizyonu ile çalışmalarına devam ediyor. İstanbul, Türkiye'den C40 Kentleri İklim Liderleri Ağına üye tek şehir olarak  “Deadline 2020” taahhüdünü imzaladı ve 2050'de karbon nötr ve dirençli şehir olma hedefini beyan ederek İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı'nı hazırladı.

Istanbul
 
Şehrin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlama kapasitesini artırma, yeşil ekonomi konusunda ivme kazandırma vizyonunu içeren bu plan, uzun vadede 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.
 
Eylemlerin hayata geçirilmesine yönelik çalışmaları şeffaf, katılımcı ve kapsayıcılık ilkesinde yürütmek adına “İklim İzleme Raporu” kamuoyuyla her yıl paylaşılıyor.
 
İstanbul sera gazı emisyon envanterinde en büyük paya sahip olan sabit enerji sektörü göz önünde bulundurularak, İstanbul Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı hazırlandı ve 2024 yılının Mart ayında kamuoyu ile paylaşıldı. Söz konusu planda yenilenebilir enerjiye geçiş ve enerji verimliliği konularına odaklanıldı.
 
2021 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yeşil Şehirler Ağı'na üye olan İstanbul, Yeşil Şehir Eylem Planının hazırlanması çalışmalarını sürdürüyor. Yeşil Şehir Eylem Planı, çevresel kaliteyi ve şehrin dayanıklılığını artırmak için su, enerji, atık altyapısı, ulaşım sistemi, binalar ve yeşil alanlarda iyileştirme ve geliştirmeye yönelik projeler ile sosyal politika eylemlerini içeriyor.
 
Kadıköy
2012 yılından beri Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi (Global Covenant of Mayors for Climate and Energy - GCoM) üyesi olan Kadıköy Belediyesi'nin, bu taahhüdü doğrultusunda hazırladığı ve Paris İklim Anlaşması ile gündeme gelen yeni hedeflere uyumlu olacak şekilde güncellediği Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı bulunuyor. Buna göre Belediye 2030 yılına kadar ilçe sera gazı salımlarını yüzde 40 oranında azaltmayı hedeflemekte.

Bunun yanı sıra, 2018 yılında hazırlanan Kadıköy Belediyesi Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı karbonun depolanması ve tutulması, enerji talebinin azaltılması, lokal gıda üretimine olanak sağlanması gibi uygulamaları içeriyor. Belediye, GCoM kapsamında iklim değişikliği ile mücadelede yürüttüğü sera gazı azaltım çalışmaları ile uluslararası başarı rozetine layık görüldü.

Kadikoy Boga Heykeli

Azaltım faaliyetlerine eşgüdümlü ve bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanan Kadıköy Belediyesi İklim Adaptasyon Eylem Planı'nında ise hissedilen iklim değişikliği etkilerinin hafifletilmesi ve kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmekte. İklime değişikliğine uyum yaklaşımı ile yüksek ve ani değişen sıcaklıkların yönetimi, su kaynaklarının yönetimi, sel ve taşkınların azaltılması gibi eylemlerin üzerinde duruluyor.