Edirne’de Kakava coşkusu
Edirne’de Kakava coşkusu
İçeriği Görüntüle

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri işletmelerin yabancı müzik için de telif ücreti ödeyeceklerini belirterek, "Özellikle düğün salonlarından alınacak telif bedelleri işletmecilerle tüketiciyi tedirgin edecek boyutta rakamlar değil. Boşuna yaygara koparılıyor. Hukukçularımız sahada ve tek tek işletmeleri ziyaret ediyor. Kanunun gereği neyse onu yapıyoruz" dedi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarı'nda öğrenciler ile sanatçıların katıldığı "Türkiye'de Fikri Mülkiyetin Tarihçesi ve Günümüzdeki Durumu" konulu konferansta konuşan MESAM Başkanı Recep Ergül, telif haklarıyla ilgili düzenlemeyi değerlendirdi. Düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri halka açık yerlerde müzik yayını yapılması durumunda telif hakkı ödenmesi zorunluluğu olduğunu vurgulayan Ergül, "Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük. Radyo ve televizyonlarla ilgili eksik, aksayan şeyler vardı, o da çözüldü. Sırada da düğün salonları, kuaförler, güzellik merkezleri ve benzeri yerler var" diye konuştu.
Ergül, telif ile ilgili kanuni düzenlemenin sanatı ve sanatçıyı korumayı hedeflediğini vurgulayarak, "Bir berber dükkânının ödeyeceği telif ücreti sadece günlük 16 lira. Bir tıraştan sonra çırağa bahşiş vermek istesek 16 lira vermeyiz herhalde, utanırız. 50 lira veririz hiç olmazsa. Bu ülkede sanatçılar hak ettikleri telifleri alsalar hiçbir şeye muhtaç olmazlar. Ülkemizde çok kıymetli eser sahibi bazı sanatçılar ya bir köşe başında ya da kirli, pasaklı bir huzurevinde can verdi. Bu gerçeği kimse göz ardı edemez" ifadelerini kullandı.
"Düğün salonlarının öznesi müziktir, bedelini ödemek zorundalar"
1951'de kabul edilen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 74 yıldır yürürlükte olduğunu hatırlatan Ergül, 1986'da kurulan MESAM'ın kurulma amacının 15 bin üyesinin ve 30 bin müzik eseri sahibinin telif hakkını savunmak, kanunun verdiği yetkiyi kullanmak olduğunu ifade ederek, "Kuaförlerin, güzellik merkezlerinin, hatta hastanelerin, hatta özel okulların ve düğün salonlarının, hele hele düğün salonlarının öznesi müziktir. Müzik olmadan bir şey yapılamaz. Bakın bu ülkenin müziği, sanatı zor durumda. Halk müziği derseniz oldukça zor durumda. Türk sanat müziği derseniz günümüz gençleri hiç bilmiyorlar. Peki bu müziğin devam edebilmesi için ne yapılması lazım? Batılı toplumlar 1886 yılında bunun adını koymuş; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu. Türkiye 1951 yılında bu kanunu kabul etmiş, 74 yıldır yürürlükte. MESAM 1986 yılında kurulmuş ve o yıldan bugüne kadar bu faaliyetleri sürdürüyor. Sırayla gidiyoruz. Sıra düğün salonlarına ve kuaförlere, güzellik merkezlerine geldi. Biz nasıl elektrik, doğalgaz ve suya para ödüyorsak müziğe de bedelini vermemiz gerekir. Bazı çevreler bunun ek bir yük getireceğini dillendirmekte. Bu doğru bir bilgi değil. Halkımızı doğru şekilde bilgilendirmemiz gerek" şeklinde konuştu.
"Sahada yüzlerce avukatımız var"
Telif kanununun uygulama aşamasında bir berberin günlük ödeyeceği rakamın 16 lira olduğunu anlatan Ergül, "Bir güzellik merkezinin ödeyeceği rakam ise günlük 20-25 lira arasında. Bir düğün salonunun günlük ödeyeceği rakam 30-40 lira arasında. Yani dolayısıyla her salon bunu ödeyebilir. Düğün salonlarında canlı müzik icra ediliyor. Bunun tarifesine göre yapsak rakam çok daha fazla olacak. Ödeyemeyecekler, problem çıkacak. Herkes ödesin, sanatçı da kazansın. Çünkü bir şarkının yapım maliyeti nereden baksanız 300-500 bin lira arasında değişiyor. Peki nereden bulacakları bu parayı? Kaset de yok. Bir tek telif kalıyor geriye ve bizim de varlık sebebimiz bu. MESAM ilgili kanunla Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir kuruluş. Sahada yüzlerce avukatımız var. Kanun, Kültür ve Turizm Bakanı bu yetkiyi meslek birliğine vermiş. Diyor ki, git sanatçıların telifini topla, kendilerine ver ki yaşayabilsinler, müziğe devam edebilsinler" dedi.
"Oda başkanları yaygara koparıyor"
Sahada telif ile alakalı konuları denetleyebilecek yüzlerce hukukçuları olduğunu ve onların sürekli tespitte bulunduklarını anlatan Ergül, sözlerine şöyle devam etti:
"Lisans sözleşmesi yoksa ihtar ediyorlar. Dinlememesi halinde mahkemeye veriyoruz maalesef. Bu konuda iki farklı ve yarı yarıya bir görüş var. İlki çok olumlu, diğeri de olumsuz. Olumsuz olan daha çok özellikle tüketicinin yani düğün salonları, kuaförler odalarının kopardığı yaygara. Doğru değil o. Toplumu doğru bilgilendirmek lazım, bilinçlendirmek lazım. Biz bu yüzde 50'yi ikna etmenin çabası içindeyiz."
"Yabancı müzik çalmak da telife bağlı"
Konu ile ilgili çalışmalar başladıktan sonra şu ana kadar 500'e yakın kuaför ve güzellik merkezi ile 400 civarında da düğün salonunun MESAM'a geldiğini söyleyen Ergül, "Onlar telifini ödüyor. Hepsiyle bire bir arkadaşlarımız görüşüyor. Hemen her gün çağrı merkezinden telefonlar gidiyor. Bir problem olması halinde hukukçularımız bizzat oraya gidip kendisine yasayı açıyor gösteriyor. Kullanımdan şu kadar, metrekare başına şu kadar tutar olduğunu kendisine söylüyor. Her türlü kolaylığı yapabileceğini söylüyor, ayrılıyor orada. Sanatçılar yüzde yüzü zaten yanımızda, arkamızda. Ve hepsi sosyal medyada da tepkilerini koyuyor. Bunun bir an önce düzelmesi gerektiği kanaatinde. MESAM 15 bin üyeye sahip bir kuruluş. Her gün aşağı yukarı onlarca kişi de başvuruyor. Yani eser sahibi, söz yazarı, besteci, aranjör. Tabii bu kimliklere haiz olup, aynı zamanda yorumcu kimliği olan da var. Ama sadece Türkiye'de değil, MESAM'ın 192 ülkeyle karşılıklı temsilcilik sözleşmesi var. Uluslararası bir kuruluşuz. MESAM, 192 ülke sanatçılarının müziği burada çalındığında yani o kuaför, güzellik merkezi vesaire, yabancı müzik çaldığında da telif ödeyecek. Çünkü yabancı haklarını da koruyoruz. Onlar da yaşadıkları ülkede bizim haklarımızı koruyorlar" ifadelerini kullandı.
Konferansta söz alan Atatürk Üniversitesi Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarı hocalarından Prof. Dr. Nesrin Feyzioğlu da MESAM'ın fikri mülkiyet ve telif haklarıyla ilgili çalışmalarını desteklediklerini söyledi.

Kaynak: İHA