DOKU Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem, Istranca
Ormanları'nın korunması gerekliliğine dikkat çekerek, bölgenin doğal yaşamı ve
kültürü üzerindeki olumsuz etkileri dile getirdi. Çidem, Bulgaristan'da
Istranca'nın koruma altına alınmasının 29. yılını gayda ve davul eşliğinde
kutlanırken, Türkiye tarafında ise tehlike çanlarının çaldığını belirtti. Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem konuya ilişkin açıklamasında
şu ifadeleri kullandı: "Bir taraf doğası, kültürü ve gelenekleriyle
korunurken, bir taraf deyim yerindeyse yok oluşa gidiyor. Bulgaristan tarafı
Istrancaların korumaya alınmasının 29.
yılını gayda ve davul çalıp kutlarken, bizim tarafta ise tehlike çanları
çalıyor. Tehlike çanlarının bileşenleri patlayan dinamitler-kırma eleme
tesisleri- ağır iş makineleri Devasa kamyonlar- 7/24 hiç durmayan gürültüsü
bitmeyen Rüzgar enerji santralleri. Bunlar doğal yaşam alanlarını yok ederken yeni ihale duyuruları
da gelmeye devam ediyor. Longoz ormanlarını besleyen Istranca ormanlarında ki
kaynaklardan, tutun da, tarımsal üretim yaptığımız tarım topraklarına kadar. Yarınları düşünmeden, yarınlarda yaşayacak olanları
düşünmeden her yer proje alanı. Bunun adı da yatırım-İstihdam oluyor. Ergene
kaynakları üzerine gelen kirli sanayi içinde 40 yıl önce aynı şey söylenmişti.
Size AŞ-İŞ getiriyoruz diye. Sonuç ortada. Yok olan Ergene, kirlenen topraklar. Istrancaların 1/3 Bulgaristan’da. 2/3 Türkiye’de.
Istrancalar sadece Kırklareli için ve Ergene havzası için önemli değil. Ülke
nüfusunun yaklaşık %20'sinin yaşadığı İstanbul için de çok önemli. İstanbul’un
nefes borusu ve içme suyu kaynağıdır. Istrancalar konumu itibarıyla iki kıta arasında bir köprü
vazifesi görmesi, geçmiş buzul dönemlerinde türlere sığınak görevi görmesi,
farklı iklimsel koşullara ve farklı ekosistemlere sahip olması Istrancalar
biyoçeşitlilik zenginliğinin başlıca nedenleridir. Kısacası doğal ormanlardan olup, doğal yaşamın devam ettiği
Avrupa ve Ülkemizin mutlak korunması gereken alanlarının başında gelmektedir. İki ülkenin Istrancalara nasıl baktığı, nasıl koruduğu ise
Siyah-Beyaz kadar farklıdır. Bulgaristan tarafı her yıl yaptıkları etkinliklerle, 24 Ocak
2024'de korumaya alınmasının 29. yılını kutlulyorlar. Istrancaların her iki
tarafınıda doğasıyla, kültürüyle sosyal ve doğal yaşamıyla nice uzun seneleri
olması en büyük dileğimiz. Bulgaristan Istarnca Park Bulgaristan'ın en büyük korunan
bölgesi, aynı zamanda ülke topraklarının % Istranca Doğa Parkı, insan ve doğanın, korunmuş çevrenin,
korunmuş geleneklerin ve kültürel ve tarihi anıtların başarılı bir şekilde bir
arada yaşamasına bir örnek olması nedeniyle, Bulgar biyosfer parkı olma
konusunda en büyük potansiyele sahip olup, sosyal yapısı, kültürü, inançları
kapsamında asırlardır gelenek ve göreneklerini yaşatmak için yerel ve merkezi
yönetimler büyük destek vermektedir." Aynı dağın iki yakasında ki bakış açısı. (Küçükakbaba) yaşam
alanı koruma alanıilan edildi. Veleka nehri vadisinin güney yamaçlarının bir
kısmını kaplar. Küçük Akbaba için Doku Derneği arazi ekibimiz Trakya’da uzun yıllar sonra ilk
aktif küçük akbaba yuvasını tespit etti ve ilgili kurumlara bildirdi.
Üreme-beslenme-yavru büyütme ve yaşam alanı il merkezimize yakın bir bölgede
bulundu. Bir yavru büyüttü ve sonbaharda göç etti. Ancak akbaba yuvasına yakın ve yaşam alanını kapsayan
bölgeye RES kurulmak isteniyor. Yerli ve yabancı uzmanlardan aldığımız görüş ve
bilimsel değerlendirmeleri ilgili kurumlara ilettik. O bölgeye RES kurulursa
Trakya’daki tek akbaba yuvası yok olacak. Komşumuz bir küçük akbaba için 1090
dekar alanı koruma alanı ilan ederken, Biz ise akbabayı yok sayarak enerji
üretimi yapacağız. Küçük akbabanın beslenme bölgeleriyle ilgili yapılan
çalışmalar türün beslenmek için kullandığı bölgenin 9.8 kmdir. Bu alan
acilen koruma alanı ilan edilmelidir. Trakya’nın tek küçük akbaba yuvası tehlike altına düşecek ve
nesli zaten küresel ölçekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan bir türün
son sığınaklarından biri yok olacaktır. Sadece yok edilecek olan akbaba yuvası değil ki… PUHU en büyük baykuş türüdür. Bulgaristan Istrancalarında
Kalkata Koruma Alanı ( Bulgaristan’da
korumak için yuvanın olduğu 189 dekar alanı koruma alanı ilan ediliyor. Doku
Derneği arazi ekibi Çağlayık Köyü'nde bir puhu yuvası tespit etti. Ekibimiz yuvayı canlıları rahatsız etmeden takip etti. Sonra
neler olmadı ki.. Baraj projesi için hazırlanan ÇED raporunda yuvanın olduğu
kayalık “Patlamalı Kaya Ocağı” Raporu hazırlayanlar masa başında haritalar
üzerinde çalışınca, görücü usulü hazırladıkları ÇED raporları ile gözümüz gibi baktığımız
canlıların, gözünü çıkarıyorlar. Puhu ve akbaba için ilgili tüm kurumları uyardık. Takip
ediyoruz. Uluslararası sözleşmelerle mutlak koruma altında ve kırmızı listede
bulunan türleri korumak için her türlü yasal mücadeleyi ulusal ve uluslararası
platformlarda gereken girişimlerde bulunacağız. Sınırın iki yakasına bakınca yaşananlar bunlar. Aynı bulutta
ıslanan, aynı kuşun sesini duyan, aynı havayı teneffüs eden, aynı suyu içen
dağın iki yakasında ki insanların doğaya bakış açıları. Ülkemizdeki Istrancaların durumu ise tam bir yıkım. Karşıda
dikkat “Dikkat Hayvan Çıkar” yazarken, Türkiye tarafında ise “Dikkat Kamyon
Çıkar" yazıyor. Aynı ormanın bir tarafında hayvan, bir tarafında kamyon
çıkıyor. Dağımızda, ormanımızda eko kırım yaşanıyor. Deyim yerindeyse taş devrini yaşıyoruz. Bir an önce taş devrini bırakıp, Komşumuz gibi Baykuşu,
Akbabayı, Ağacı, Kaplumbağları, Kurt, Karaca, Karınca, Çalıları, kısacası
Istrancalarda yaşayan tüm canlıları bir bütün olarak koruma için acilen adım
atılmalı. Avrupa’nın en önemli alanından biri olan Istrancalar’ın daha
fazla tahrip edilmeden, yaban hayatı yok olmadan, doğal varlıkların gelecek
nesillerin yaşam kaynağı olarak kayıtsız şartsız koruma alanı ilan edilmesi,
geleceğe yapılacak en önemli yatırım ve bırakılacak en değerli mirastır." Haber: Ercan Bitti