İnsan gün içinde binlerce farklı olayla karşı karşıya kalıyor.

Bazen duymak istemediklerimizi duyuyor; görmek istemediklerimizi görüyoruz. Ne yazık ki bunlardan kaçabiliyor olmak her zaman mümkün değil.

Sakin hissetmek, özellikle yoğun stresli veya zorlu durumlarda bile duygusal olarak dengeyi korumak için önemli.

Sakin bir zihin, sağlıklı düşünme, yaratıcılık ve etkili karar verme yeteneğine sahip olmanıza yardımcı olabilir.

Ancak, sakin hissetmek kolay bir şey değildir ve çoğu insan için biraz çaba gerektirir.

Ben de sakinleşebilmek ve sakin kalmak için çok çaba harcayan insanlardan biriyim.

Bunun hakkında pek çok şey okuyorum. Sakin kalabilmek ve sakinleşebilmek için oldukça fazla araştırma yapıyorum aslında.

Sakin hissetmeyi başarmak için öncelikle kendinize zaman ayırmanız ve rahatlamak için kendinize izin vermeniz gerektiğini unutmamalısınız.

Derin nefes almak, meditasyon yapmak, yoga yapmak veya sadece doğa yürüyüşleri yapmak gibi aktiviteler, zihninizi sakinleştirmenize yardımcı olabilir.

Sakin hissetmek, özellikle günümüzün hızlı tempolu dünyasında oldukça zor bir hedef gibi görünüyor. Bunu başaranlar olduğuna göre, sakin kalmak aslında öğrenebilir.

Sakin kalmak öğrenilebilir bir beceridir ve düzenli olarak uygulayarak, bu beceriyi geliştirebiliriz. En azından böyle görünüyor.

Sakin hissetmenin birçok faydası var.

Öncelikle, sakin kalmak stres düzeyinizi azaltabilir ve daha pozitif bir zihniyete sahip olmanızı sağlayabilir.

Ayrıca, sakin kalmak, zorlu durumlarda daha iyi kararlar vermenizi ve daha etkili bir şekilde sorunları çözmenizi sağlayabilir.

Sakin hissetmek için ilk adım, nefes tekniklerini öğrenmektir.

Bunun için de farklı yöntemler ve fırsatlar var tabii ki. Yapılan araştırmalara göre ilk yapılması gereken şey derin nefes almak kalp atışınızı düzene sokuyor. Araştırmalara göre derin nefes almak, kalp atışınızı yavaşlatır ve stres hormonu olan kortizol seviyelerini düşürüyor

Bu teknikle, daha sakin ve odaklanmış bir zihinle kendinizi bulmanız daha kolay bir hale geliyor tabii ki.

Başka bir adım, meditasyon yapmaktır. Meditasyon, zihninizi sakinleştirmek ve dikkatinizi şimdiki ana yönlendirmek için harika bir yol.

Meditasyon yapmak için, sessiz bir yer bulun ve rahat bir pozisyonda oturun. Daha sonra, gözlerinizi kapatın ve derin nefes alın. Zihninizin boşalmasına izin verin ve dikkatinizi nefesinize odaklayın. Bu, sakinleşmenize ve zihninizi rahatlatmanıza yardımcı olacaktır.

Peki sakinleşemezsek ne olacak?

Elbette, sakinleşememek duygusal bir durum ve birçok insanın hayatında zaman zaman karşılaştığı bir sorun.

Böyle zamanlarda kendimizi suçlamaktan kaçmalıyız. Bu durum, özellikle stresli veya kaygılı olduğumuz zamanlarda ortaya çıkabilir ve yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkileyebilir.

Sakinleşememek, çoğu zaman düşüncelerimizin hızlanması ve zihnimize gelen düşüncelerin yoğunluğu ile ilişkili olduğu için salt bizimle alakalı bir şey değil aslında.

Bu düşünceler arasında endişe, korku, stres veya öfke gibi duygulara neden olan şeyler olabilir. Bu duygular, zaman içinde sizi yorabilir ve sakinleşmenizi zorlaştırmaya başlayabilir.

Sakinleşememek, sadece zihinsel bir durum değildir, aynı zamanda fiziksel bir durum da olabilir. Bu durumda, kalp atış hızımız artabilir, nefesimiz hızlanabilir ve kaslarımız gerginleşebilir.

Bu fiziksel reaksiyonlar, duygusal durumumuzu daha da kötüleştirebilir ve sakinleşmemizi zorlaştırabilir.

Hatta bu konuda okuduğum şu şeyler size bir ipucu verebilir:

“Sakinleşememek, hayatın birçok farklı noktasında karşılaşılabilecek bir durumdur. Stresli bir iş günü, yoğun bir trafik veya beklenmedik bir durum karşısında hissedilen öfke veya endişe gibi duygular sakinleşememeye neden olabilir.

Sakinleşememek, vücudun fizyolojik olarak savaş veya kaç tepkisini tetikleyen bir durumdur. Bu tepki, vücudun bir tehlike durumunda hızlı bir şekilde tepki verebilmesi için tasarlanmıştır. Ancak, sakinleşememek durumunda, vücut bu tepkiyi gereksiz yere tetikleyebilir ve böylece stresli durumlarla başa çıkmayı zorlaştırabilir”