Sosyolojinin bana pek çok şey kattığını itiraf etmeliyim. Hatta olayların iç yüzünü görebilmek konusunda bana çok fazla katkısı oldu.

Özellikle tarihi olaylardan yaptığımız çıkarımlar çok büyüktü.

Diğer konulardan daha fazla ilgimi çeken şey de askeri tarih mesela. Askeri olayların çözümlenmesi benim dikkatimi çok çekiyor.

Çözümlemeler demişken, bunu sadece biz yapmıyoruz. Mesela soğuk savaş döneminde pek çok ülke batı dışı toplumları çözümlemek için uğraştı.

Amerika özellikle sıcak savaş noktalarında çeşitli operasyonlar gerçekleştirip burada kazandığı bilgileri araştırma birimlerine yönlendirmişti.

Bu çalışmalardaki asıl amaç kültürel ve ilişkisel eğilime sahip toplumları incelemek, bunları engellemek için veriler elde etmek ve Amerika’ya yönelik yerel meydan okumaları dağıtmak ve ortadan kaldırılmasını sağlamak olarak görülebilir.

Peki bu çözümlemede neler yer alıyordu?

Soğuk savaş döneminde ülkenin ya da bölgenin yok edilebilmesi için o bölgenin stratejik unsurlarının yok edilmesi gerektiği düşünülüyordu. Bu sebeple askeri sosyoloji bu ülkelerde ve ülkelerin önemli şehirlerinde yaşayan insan toplulukları ve ilişki yapıları gibi unsurlar incelemeye aldı.

Bu çözümlemeler ne işe yaradı peki?

Soğuk savaş döneminde askeri sosyoloji çalışmalarıyla beraber psikolojik savaş da ortaya çıktı. Askeri sosyoloji her bir ülkedeki coğrafi, ekonomik, toplumsal farklılıkları tanımlamaya ve bu yolla Amerika’nın çıkarlarına ters düşebilecek her şeye karşı tetikte bulunmayı sağladı.

Soğuk savaş döneminde askeri sosyoloji, psikolojik savaşta işlerine yarayabilecek her bir noktayı araştırdı. Bu bölgelerde psikolojik savaşın temel unsuru olan propagandaya yönelik çalışmalar da yapıldı.

Düşman bölgesinde dağıtılacak broşürler, bu broşürlerde bulunacak yazılar, broşürün yapısı ve içereceği mesaj gibi hususlar bir bölgenin çözülmesini sağlayacak şekilde yerleştirildi.

Soğuk savaş döneminde askeri sosyoloji çalışmaları Batı dışı toplumların çözülmesini sağlayacak şekilde ilerletilmiştir. Toplumların çözülmesini sağlamak aynı zamanda bir üstünlük gerçekleştirebilmek için en önemli basamaklardan birisidir. Askeri sosyoloji çalışmalarının bu yönde yoğunluk göstermesinin en temel sebebi budur.

Bilgiler ve çözümlemeler sadece karşı toplumun içerisine sızmak ve psikolojik bir savaş başlatmak için değil aynı zamanda askerlerin moralini yükseltmek için de kullanıldı.

Kurtuluş savaşını düşünün mesela. Bizim kazanmamızın en büyük unsurlarından biri neydi?

Tabii ki birlik olmak.

Bizim birlikte kurtarmak istediğimiz bir vatanımız vardı. Üstelik bu bulgular arasında birbiriyle anlaşamayan insanlar bile vardı. Çünkü amacımız tekti: kurtuluş.

Soğuk savaş döneminde ayrıca askerlerin psikolojisinin en üst düzeyde tutmayı sağlayacak araştırmalar da gerçekleştirilmiştir.

Ayrıca soğuk savaş döneminde askere alınma, savaşın toplumda ve askerlerde yarattığı stres, askerlerin savaş içerisindeki durumu gibi araştırma konuları üzerinde de yoğunlaşılmıştır.

Düşmanı sadece savaş alanında yenmenin tamamen bir kazanç ve zafer sağlamayacağı düşünüldüğü için toplumların ve bu toplumu bir arada tutan her bir olgunun yok edilmesini sağlayacak adımlar atılmıştır.

Soğuk savaş dönemindeki toplum yapısı, bölgenin özellikleri, bölgede yaşayan insanları bir arada tutan insanların arasındaki bağ ve bu bağın unsurları bir araştırma konusu haline gelmiştir.

Mesele tam da burada başlıyor aslında.

Eğer bir toplumda insanları bir arada tutan bağları kopartırsanız, istediğiniz şeyi yapmak daha kolay bir hale gelecektir.

Toplumun çözülmesi için gerekli olan tüm bilgiler toplandığında ise askeri müdahalelerin başarıya ulaşmama ihtimali ortadan kaldırılmıştır.