Kırklareli’de en sıkıntı duyduğum konuların başında iki nesil arasındaki bağlantıyı kuramıyor oluşum geliyor. Bu da iletişimimden kaynaklı bir problem aslında. Büyük ve akıp giden bir sürecin, günlük hayattaki kurduğumuz iletişim parçacıklarını daha iyi anlamak için fotoğraf metaforu örneğini verebiliriz. Fotoğraf çekmek, aslında akıp giden hayatın sadece birkaç salisesini yakalayarak daha sonra tekrar o görüntüye dönebilmemize imkân veren bir eylemdir. Fotoğraf, yaşanan uzun sürecin, çok çok kısa bir görüntüsüdür. Bir fotoğraf ile süreci ve hayatın tamamını anlamak mümkün olmasa da, fotoğraftaki objeler, bize sürecin akışı hakkında bir fikir verebilir.

İletişim en az iki kişi arasında duygu, düşünce ve bilginin farklı araç ve yöntemler kullanılarak paylaşılmasıdır. Bu araçlar bazen yazı, bazen söz, bazen sadece beden dili olabilir. İletişimin olmazsa olmazı olan kaynak ve hedef sürekli olarak birbiriyle mesaj alışverişini sürdürmektedir. Kaynak dediğimiz, iletişim sürecini başlatan kişi, hedef dediğimiz muhatabını etkilemek ve onda bir davranış değişikliği meydana getirmek için, ona mesaj gönderir. Hedef de kendisine gönderilen bu mesajı alır ve cevap verir (feedback gönderir). İletişim süreci dairesel olarak işlemeye başlamış olur. Yüz yüze iletişim kuran iki bireyin fiziki olarak birbirinden ayrılmasından sonra da, zihinde iletişim eyleminin etkisi devam eder.

Hiç kimsenin bulunmadığı bir ortamda dahi kişinin bir iletişim içinde olduğu söylenebilir. Bireyin yalnızken düşünmesi, hayal kurması, plan yapması, özeleştiri yapması gibi içsel yolculukları da bir nevi iletişimdir ve bireyin iç iletişimi olarak ifade edilebilir. Kişinin içsel iletişimi, onu güdüleyen, motive eden, kişinin düşünce dünyası ile kendisini tanımasına yardımcı olan bir iletişim biçimidir.

Kaynak, kimi zaman tek bir kişidir, kimi zaman ise bir gazete, bir ajans, radyo ya da televizyon istasyonudur. Tek kişi olduğunda bireysel, gazete ya da radyo olduğunda ise bir kurumsal yapı söz konusudur. Gazete, radyo, televizyon istasyonu ya da bir reklam ajansının hazırladığı kampanya söz konusu olduğunda iletişim süreci örgütlü bir iletişim edimi ile başlamaktadır. Böyle bir iletişimde; çok uzak ülkelerdeki muhabirler, onların gönderdikleri haber ya da yorumların yüzlercesinden üçünü beşini yayınlamak için seçip yeniden kodlayan yazı işleri personeli, dizgiciler, basım işlemlerinde yer alanlar, ülkenin düşünce özgürlüğü konusundaki gelenekleri ve hukuk sistemi, siyasal ortamı, vb. söz konusudur.

Mesaj, paylaşılmak ve/veya aktarılmak istenen duygu, düşünce veya bilgidir. Bu mesajlar, kaynağın bilinçli veya bilinçsiz, hedef kitleye ulaştırdığı her şeyi kapsamaktadır. İletişim sürecinin önemli bir öğesi olan ileti ya da mesaj anlamlı bir etkileşimin içinde bulunduğu tüm öteki öğeler bağlamında incelenmekte ve yalnızca tanımlama amacıyla iletişim sürecinden ayrı ele alınabilmektedir. ‘İletinin işaret ya da işaretler topluluğu olduğunu, kendi başına bir anlamı bulunmaksızın var olduğunu’ söyleyen Schramm ise, iletiyi iletişim süreci içinde incelemektedir. İletinin biçimini, belirli kurallara göre oluşturulan işaretler dizisi olan "kod"lar teşkil etmekte; iletiler de kodlar aracılığı ile bir dizi işaretten başka işaretler dizisine dönüştürülebilmektedir. Kaynaktan çıkan mesajlar, iletişim sürecine dâhil olan diğer kişilerin anlayabileceği (kodlanan mesajları açacak özel bilgiye sahip) şekilde, bilinen sembol, simge, ses veya işaretlerle kodlanmaktadır.

Mesajı iki bölümde incelemek mümkündür. Mesajın dili ve içeriği. Mesajın dili, iletinin hedefe ulaştırılmasında kullanılan herhangi bir koddur. Bu kodlar, konuşma dili olabileceği gibi, resim veya müzik gibi sanat eserleri, ya da jest ve mimikleri kapsayan beden dilinin mesajları, yani semboller (göstereler) de olabilir. İleti dilinin, kaynak ve hedef tarafından iyi bilinmesi (aynı dili konuşmaları), iletişim sürecinin sağlıklı işlemesi açısından oldukça önemlidir. İçerik ise, paylaşılacak olan duygu, düşünce ve bilginin seçilmesi ve en açık/kolay anlaşılır hâlde iletilmesi işlemidir.

Kitle iletişiminde ileti, teknik araçlar kullanılarak üretilen ve yine teknolojik araçlar vasıtasıyla okuyucu, izleyici veya dinleyici kitlesine gönderilen mesajlar topluluğudur. Belli bir amaç için medya organı tarafından kitlesel olarak üretilen içerikler, kitle iletişime imkân veren ortamlarla hedef kitlelere ulaştırılır. Gazetedeki yazılar, televizyondaki görüntüler, radyodaki sesli programlar kitle iletişim araçlarından, kitleye gönderilen iletilerdir.

İletişim sürecinde mesajın ulaştırılmak istendiği kişi ya da kişilere alıcı (hedef veya hedef kitle) denir. Kaynak durumundaki bir kişi veya kitle iletişim aracı (medya), simgeler kullanarak kodlamış olduğu iletisini bir tutum veya fikir değişikliği yaratmak üzere ya da belirli bir amaç gütmeksizin alıcıya göndermektedir. Mesajın ulaştırılmak istendiği hedef tek bir kişi veya grup olabileceği gibi, medyanın hedef kitlesinde olduğu gibi belirsiz topluluklar da olabilir.